15 Aralık 2015 Salı

Kış Bahsi

Rica ederek bir bahsi kapatmaktan,
Çok daha fazlasıdır kışın
Kalın kazaklara aldırmadan
Uzaklıklara takılmadan
Bize
Bir nefes verecek ümidiyle
Kiracımıza neşe,
-Hani yeni yerleşmiş ya,
Ölmesin diye gönülde bir insan
Baharı beklemek olsa gerek,
Kiracıyı sevmek.

Sorgusuz sualsiz
Kimsesiz ve emir kipinden ırak
Yalın elleri üşüyen adamın
Çatlak dudaklarına bir merhem
Bir nefes şifasını arar gibi
Gözbebekleri ayazdan yaşlı
Biliriz, titremektedir
Kış vurgunu olan.

Su götürmez, kaldırmaz
Ve bi işe yaramaz gerçekliğimiz
Aklımızı esir almış belki
Bunu bile en iyi
Sigarasını yakamayan adam
Kabul eder ama ümitkâr olmak
Bizi donmağa teslim ve müstesna
Sevgimiz, ateşimizden
Elmacık kemiklerimize yankı yapar.

Kış biter ve bahar gelince
Görürüz ki,
Şifacısının gözlerinin içinde
Çatlak dudaklı kiracımızın
Eriyip yiten
Kardan adamdan fazla
Bir hükmü olmamıştır,
Kış boyunca.


10 Aralık 2015 Perşembe

Bir ummana daldım ki,
Mahremi belli eder saçları
Köprücüklerine erişir ve
O yetişir kalbinden kalbime.
Tutarsa ellerimden
Bilirim
Beynimde dalgalı bir gece
Şiddetle sarsmak için beni
Tepeden tırnağa
Seferberlik ilan edilmiştir.
Düşmem için
Geceyi ayıklar akbabalar.
Tüm kaynaklar
Hâdimdir hezimetime.
Ay tanıklık etmemek için
Yüzünü döner yeryüzüne.
Ama o da bilir
Nice darbelere göğüs germiştir
Cılız gösteren bedenim.
Daldım
Ama ölmedim,
Ne kadar derin olsa da
Boğmaz beni suları
Bilirim.

30 Eylül 2015 Çarşamba

Dikkatli olmak için
Soğuk bi gece.
Gerçeklikten kopmanin
Binbir yolu uzerinde
Köprülerimize bombalar döşendi.

Dişlerimiz açlıktan kararınca
Mecburen biledik 
?kardeş? kanıyla.
Üstelik intikam almak icin
Yaşımız tutmuyordu yasalarca.

Yine de güzü çabuk atlattık,
Mücadele bizi bekliyordu
Ama ne acıdır
Cüzdanı evde unuttuk.
Kredi kartimizin limiti
Asla yetmeyecekti
Yüreyen cesetlerimize
Bir kefen almaya.

Ve babamın paketinden
Sigara aşıracak yaşa geldiğimde
Anladım geri dönülmez
Yolda pıtırak batarsa ayağıma
Ağlayamam , bu
Yakışmaz direnen ruhuma
Hatta
Dost kazığı yemekle dahi
Hayat öğrenilmeyekti, 
Asla.

Çıkartkanlara karşı kışkırtıcı
Bir koz elde etmeliyim
Beni kuşatacak bir öz bulmadan
Dokunmamalıyım yağmalamak için 
Ince ruhlara.
Belki zehirlemek daha masumdur
Ama kıyaslamak için
Inkar etmek için içimdeki gaddarı
Yavaş yavaş ölmek için
Fazla soğuk bir gece
Nefesin dudağımda.

23 Eylül 2015 Çarşamba

Mi Faktörü

Felsefe ile jazz arası bir
Noktaya iliştirmişler sevdamı.
Ya okunaksız ama elit
Ya da 
Mi faktörünün kurbanı.

Aşk şiirden zuhur ederse
Bombadır uyuyan kalplere
Birileri uyansın diye 
O bebek ağlar beşiğinde.

Derya celb ederse aşkı
Dayanamaz koparır tufanı
Gökyüzü celb ederse aşkı
Kaldıramaz bırakır arşı

Ben celb edersem aşkı
Dayanmak zorundayım,
İçimde tutmalı.
Ya çatlarım ki bu ihtimaldir
Yahut parçalarım ekvanı.
Bir parça merhamet tecelli etsin,
Okşarım bir kedinin başını
Öyle umarım ki
Rabbim merhametlidir.
Bir kişi uyansın diye
Patlatmaz kainatı.

Ben aşkımı celb ediyorum.
Suni gözyaşım elimde.
Hayır sevdiğim ağlamıyorum.
Aşksızlık kaçtı gözlerime.

21 Eylül 2015 Pazartesi

Kiracıyı Kovmak

Yüklüklere naftalin depolamanın
Kalbin çeperlerine
Bir faydası olmamıştır elbette
Ama cesetler de
Kabul edelim ki gül kokmaz.

Saklayacaklarımız söylediklerimizi
Bastırırsa kıskıvrak
Kan atar damarımı örselerse
Kiracım vermezse payımı
Yüklükten indirmenin vakti gelmiştir
Selasını verilmemiş olanı.

Dört duvar suç ortağımız
Olmak için fazla köşeli gelirse eğer
Elimizdeki naftalin kokusunu
Yüreğimize merhem diye sürmek
Umulur ki fayda eder.

Çünkü sızısı çok olur
Acemi katillerin.
Ölen bir daha ölmez ama
Gömmek narin eller için
Fazla hırpalayıcıdır.

Ve
Kiracıyı kovduğunuzda direnirse
Eğer mektupları okumak maziyi
Ölenin fıtratına uydurup
Kiracıyı sürmesi için uzak bir mezarlıģa
Alamanyadan oğlunun gelmesini beklemek
Icap ederse
Tereddüt yoktur.
Kira ödenmez, kalp kirlenir
Mefta çürür.

18 Ağustos 2015 Salı

Herkesler gölgelere talipken,
Ben derdindeyim bir mızrak
Boyu güneşe varmayacak
Akansularıma veba belki
Belki gençliğime verem
Ama ben derdindeyim
Koyu renge kıvamını veren
Boşluğa dahi
Anlam katan gözlerinin.

Yıkılmaz sanılan dağlar,duvarlar
Yıkılır çünkü sen bilirsin
Sağlam vur demiştim
Her zerrem nefessiz kalsın
Rüzgara katışıp geleyim seninle
Sağlam vur,
Çünkü ben öyle kolay düşmem.
Ayakta durmaya da
Bi sebebim kalmadı gelgelelim.

7 Ağustos 2015 Cuma

Beni acı bir gülümse ile
Elmacık kemiğimden perşembe
Pazarlarına kadar sürükleyip
Yüzüstü taki elmacıklarıma
Bırakan neydi bir gurbet sayfasında

Balkanların soğuk havalardan
Nasibini aldığı günleri geride
Gençliğimizde bırakalı
Ve sensiz elbette
Bir hayli oldu

Bir hayli oldu
Ben ki solumadım ormanında
Ne bir nefes aşk
Ne bir vahşi çınlama elbette
Adın kulaklarımda.

Ama
Gömülmeme bile yetmez toprağın.
Hiçbir canavarın yemez
Çünkü bilirim beni.
Ağaçların kök salmaz kalbime
Aşk bu bedende
Çürümeyecek kadar diri.

28 Temmuz 2015 Salı

Seni kurban etmeğe
Yetmeyecek halkımın gazabı
Dolunay yükselip de
Yüzümüze gülümserken
Seni kem gözler
Etraftayken hem de
Hain bir hançerin kör ağzına
Vermeyeceğim
Yemin ederim.

Atalarım senin hükmünü vermeğe
Kabilem şeytanı defetmeğe
Durduğunda topyekün kıyama
Gözlerinden ateş fışkırsın diye
Seni gömecekler
Güneş kusan topraklarıma.

En masum ulağı yolladıklarında
Son kum fırtınası son veba geldiğinde
Seni sarmağa
Çaresizlik doldurdu tapınaklarımı
Asa'mı yere vursam
Sadece kin fışkırır

Sen ölürsen
Kızıla boyanır nehirlerim.

5 Temmuz 2015 Pazar

Seni aşktan
Hariç tutmağa çalışıyorlar.
Kalbindeki yara
Dudağındaki uçuk
Ayakta tutuyor seni.
Seni benden
Ayrı yazmağa çalışıyorlar,
Adını.
Benliğin izin vermiyor,
Benden alıveriyor beni.

Yine de zaman onların lehine
Takvim yapraklarının ardı sıra
Yazıveriyorlar adını.
Bir nasipsiz
Kızına isim beğensin diye
Damadından habersiz
Veriyorlar seni.

Ama kundaklar boşa sallanmıyor
Asude ahvalin ele veriyor seni.
Ansızın çölde
Umut oluyorsun bedeviye
Gözleri yaşlı , bir serap görünce
Kanıveriyor ona,
Oysa sevmiyor seni.

Ben habersiz değilim
Gönlünden ırak akan pınarlardan
Yeşersin diye yaylalarım
Bir adam seviveriyor seni.
Sensiz ama
Apaçık da besbelli.

2 Temmuz 2015 Perşembe

yirmibirinci yüzyıldan
nem kapıyor gözlerin
onu aralamaya yetmiyor eski plaklar
ve sen gayet mümkün ki
rahatsızsın artık tad alamadığın beş çayından

bir ızdıraptan bahsededur
seni kahr'olurken görmek istemem
hafife alınamaz doğrultuda acıya meyyal yüreğimiz
ama sakın ağlama
bu kahr'olmandan ağır gelir doğrusu

1 şeyde hemfikirdik ama
sana çiçek almam tam olarak saçmalıktı
bahçemden koparırdım gülleri
oysa annem bu hususta hassastı.
asla sevmedi zaten seni.

unutmadan mektup yazma olayı
pek tutmaz zaten bilirsin
el yazım kötü ve yazmak bilmem
senin annen de severdi beni
ama
keşke hiç sevmeseydim seni

14 Haziran 2015 Pazar

Bir meltemin uğultusuna kapılmaktan
Dalıp gidivermekten daha hoştur
Elbette,
Bir takvim yaprağında
Bulamamak adını.

Benzemez kimse sana
Demek için adın yeterdi.
Uzunca bir zaman.
Ilk hecende heyecan vardı.
Sen ise bir muammanın
Adıydın tam anlamıyla.

Seni tanımak için
Sus-pus olurdu sözcükler.
Kafiyeler diline düşmandı.
Sırpça anlamazdı pis latin'ler.

Boğazdan çıkmıyor diye
O harfler ,
Kem gözlüler ve çatal dilliler
Öldürmeyi dilediler seni
Ben kazımazken adını
Kalpsizlerin ağaçlarına

Şair bu , evelip geveliyor derken bile
Ahengine düşmandı çok sesliler.
Savcılıktan haber var
Seni seviyorum
Ama
Adı'na dava açtı kelimeler.




3 Mayıs 2015 Pazar




Dağların parçalandığı günü
Görmeyi ummuyordum sevgilim.
Oysa bir boşluk bırakmaya mey'l
Etmek..
Hayır , hayır
Umutların nasıl solduğunu dahi
Unutacak kadar nefret etmiştin sonbahardan.
Sana bahar sözü vermek benim hatamdı.





16 Nisan 2015 Perşembe


Etiketine takılmadan,
izbe nutuklardan kaçınarak
seveceğim , elbette.
reformistler dahi
alamayacak elimden seni.

Gözlerini kaçırman bir çare
yahut kaçışa meyyâl ahvalin,
seni namuslu yapmayacak
insanların
gözünde.

Plan kurmak sonun başlangıcıdır,
evlenme fikrine bakış açın ise
geometriyi
haklı kılmayacak
-elhamdülillah.

şimdi burdan nasıl bağlarım
geceyi insanların varlığına.
yok yok direk soykırıma geçeyim
yahut kutlu doğum


vesselam.


6 Mart 2015 Cuma

Pislik Ahlâkı

Elhamdülillahi ala külli hal;

Sözü halk edip kelama can verenin adıyla.

Nefsi emmarenin kemendinden kurtarmaya gör başını. Sahip köpeğin tasmasını niçün sıkar? Yaptın bi delikanlılık dedin ki artık bu tasma bana dar, vallahi sıkar hacım nefis böyle bi lanet. Bi çabaladın iki çabaladın en son boğmaya kalkar, mecbur o da görevini yapıyor ama şunu bilelim öldüremez. Çünkü bedene muhtaçtır nefs.

Dersen ki bilader vallahi olmuyor artık bi tokat vururlar nefsin pusar küser çekilir kenara ama ceng bitmez. Ahlakı zemimelerin 39'u dönsün ahlakı hamideye yine bitmez. Asıl ceng o zaman başlarmış. Cünkü nefs bakıyor bunca zaman idare ettigi ruh kalkmış iktidarının koltuğunu sallıyor devrim yapacak. O zaman ceng başlar işte.

Peki ya allah bu işin neresinde? benim idrakımda sorulması gereken tek soru bu. Gündelik hayattan bi anlık kopmak için değil, tam içine düşmek için allahı aramak lazım. Simdi bir "men arefe nefsehu..." bahsine gireceğim, hooop tekfir.

Tekfir gafletten de öte daha tatlı nimet. Benden değil mi? Vur silleyi. Halbuki adam bi yol tutturmuş, gidiyor. Yol alıyor mu bilemeyiz. Ama hareket ediyor. Bırakalım onun tekerine çomak sokmayı da, acaba biz gidiyor muyuz ona bakalım.

Çünkü afaktakilerin yaptığının bize ne faydası var. Gidiyorsa da kendine gidiyor. Duruyorsa da kendine duruyor. Ama bu öyle bi yol ki , sen duruyorsan kimse bi el atıp gel seni götürelim demez. Cünkü yol meşakkatli hacım, düz değil ki dagın eteğine tırmanısa geçmişsin. El edersin duran olmaz.

Ondandır büyüklerimiz diyor kendine bakacasın çünkü hadis de var "mümin müminin miradıdır." Sen eğri görür isen benim sultanım o senin eğrin. Çünkü karşida ki olmuş senin özüne mirad.

Geç babam geç, ben de vallahi bişey yok, sen de ne var ona bak. Geç olmadan bu derdin dermanına bak.

27 Şubat 2015 Cuma

Elhamdülillahi ala külli hal ;

Evvela dosta yola yolcuya selam olsun, fiilin failinin adıyla.

Dünya sadrıma akan sütten yorumumun icinde saklanan ezip öğüttügüm zehrimden beri dursun. Afedersiniz -yahut affetmeyin- ayıların dahi kış bitince gafletten uyandığı dünyada, biz uyuyoruz diye dünyaya kızmak yok. Varsa kabiliyet binersin dünyanın sırtına, gezersin alemi. Varsa uykun yatarsın cukuruna , dünya çöker üstüne karabasan gibi.

Merhum kıymetlilerden Erzincanlı Salih Baba'nın da dedigi gibi " Salih ne yatarsın uyan dediler, sıdk ile Allaha dayan dediler. Hakk gizli degildir ayan dediler. Ben bu sırra eremedim ne çare." Salih Baba'nın tevazu yaptığına bakmayın mevzu o değil. Her an bir gaflet bulutu var ki sarmış garban şarktan etrafımızı.

Hülasası , esnemekten dahi zevk alan beşere, gafleti çok görmemiş mevla, cömert sonucta gardaş, talebena ve vecedena buyurmuş. Bize ne düşer, uyanının üstünü örtmek.

Selam ile.

22 Ocak 2015 Perşembe

Elhamdülillahi ala külli hal;

Kurtulmaya azmediyorum
Bir keşmekeşin merkez kaçından
ve kaça kaça kuvvetlerim kavuşuyor
kilcal damarlarima.

Askerlerim gozlerimin kizilligindan
buluyor cesareti ve
tutunuyor damarlarımdan
aşkımın yamaçlarına.

Kolay olmayacaktı kimseye
tutamayacağım sözler vermedim.
yamandır kalbimin çeperleri.
yabancılara da yoktur
iltimasın zerresi.

Kavuşuyor insanlık denizlerden
ötedeki bilinmeze.
bir musa var yarıyor kalbimi
bilinmezi aşikar kılmaya
yetmiyor gözlerimin sönmüş ferleri.


Bir adım ötede kabul buyuruyor seni
cocuklar yemin etti çünkü
ne kadar asi olsada dalgaların
seni kabul buyuruyor
cocukların matemi.

Çünkü asra yemin etti
havvanın sevdiği.
çünkü kuşku yok adı gibi biliyor.
Adı adem ve
Kovulması bile yetmedi
göstermeye sevgisini.

18 Ocak 2015 Pazar

elhamdülillahi ala külli hal;

sadrımda bitmeyen taze güller için,
elbette kızmadım, kızamam tanrına.
sadece biraz ıslak, kaygısız bir gülümseme
yakışmasa bile  suratıma,
daha mutlu olurdum elbette.


seni kimseciksiz kimseliksiz ve hatta
benciliksiz insanlardan kıskanmalı mıyım,
bilemiyorum doğrusu.
ama elbette kıskanıyorum seni,
senliksiz hiçkimselerden.


birkaç bilinmezli denklemleri
-lineer cebirde gördük- ve yeminliyim
çözeceğim sırrını elbette.
ama anlamadığım gözlerinin
hangi mahremi esrarda saklı olduğudur.

kolay ölen duymadım henüz,
köşeyi dönenlerin de
nereye vardığı hala meçhul.
ama bu sırra erdim elbette;
sensiz olan herbiryerlere.

işte gördün verdim sırrımı,
güvenilmez adamlara sır verilmez.
kolay değil elbette seçmek ikiden biri,
ben sırrımdan geçtim, seni seçtim elbette.

7 Ocak 2015 Çarşamba

Elhamdülillahi ala külli hal;

Tam olarak kendimi,
Her zerremle bir nimetten
Saydığım çoktur elbette..

Çünkü buldum yoklukta vücudumu,
Bunu kabullenmeye geldim,
Kaldırdım başımı gökyüzü
bulutsuz olmalı, ama sensiz değil
Bizatihi seni bulmaya kast'ettim.

Yok cihanda bir zerre,
Aslına rücu etmeyegörsün.
Madem ki sen varsın,
Kapatsın bulutlar gözümü,
Şavkına sığınmaya geldim.

Bir dilberin mefhumuna,
Buğz etmekten yandı ciğerim.
Görsünler bendeki seni
Ben , bana geldim.

Görün nice mahbub-u hüda var beşerde,
Sevdim seni seyda-i cihan hayır ve şerde.